AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CNN Türk’ün canlı yayınına ilişkin değerli açıklamalarda bulundu.
Çelik’in açıklamalarından satırbaşları:
Hangi siyasetçiye yönelik olursa olsun şiddeti kınıyoruz. Türkiye çok zor zamanlarda bile birçok tercih yaptı. Vatandaşlarımızın sandık tecrübesi yüksek. Siyasilerin girdiği seçim sayısı ortada. Bazı gereksiz ifadelerden kaçınılmalıdır. Kılıçdaroğlu’nun söylemi neden seçim gecesi sokağa çıkmamak? Türkiye bir inanç ülkesidir. Hayatınızı tehdit eden bir tehditle karşı karşıya olduğunuz anlamına gelir. Türkiye’nin her yerinde bütün partilerin afişleri var. Türkiye bir demokrasi şöleni yaşamak istiyor.
Bu çevreyi korumak hepimizin sorumluluğudur. Terör örgütleri her seçimde açıkça söylüyor ama Emniyet, Jandarma, ordumuz ve MİT arasında tam bir uyum var. Herkesin güvenliğini sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
KANDİL’DEN KILIÇDAROĞLU’YA DESTEĞİ
Süreç başladığından beri terör örgütleri Kılıçdaroğlu’na takviye açıklamalarda bulunuyor ve ‘Biz Erdoğan’a karşıyız, kim karşıysa onun yanındayız’ dediler. Kılıçdaroğlu’nun aralarına net bir çizgi çekmesi gerekiyor. Seçimlerde ilk kez terör örgütünü destekleyen siyasetçiler bunu açıkça söylüyor. Siyasetçi çıkıp açıkça “Ben bu desteği istemiyorum” demeli. Siyasiler özerklikten, teröristin liderine verilecek imtiyazlardan bahsediyor, Kılıçdaroğlu kazanırsa bu iş olur diyorlar.
14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı ilk tıpta seçim zaferini ilan edecek. Muhalefet, “İktidara gelir gelmez ABD ile ilişkileri düzelteceğiz” diyor ve taban tabana bir telaffuz var. Bu ne demek siz iktidara geldiğinizde sınır ötesi operasyonları durduracaklar. Kılıçdaroğlu’nun danışmanı ‘Mavi Vatan’ demeyelim dedi. Suriye konusunda ABD diyor, diğerleri “burada faaliyet gösterme” diyor. Libya meselesinde de aynısı oldu.
SURİYELİLERİN DÖNÜŞÜ
Bu kademeli bir durum ve o kadar. Bu göçmenler burada kalıcı olarak kalmayacaklar. Türkiye ölümden kaçan halka karşı üzerine düşen görevi yerine getirmiştir ancak Suriye’de durum normale dönünce Suriyeliler topraklarına geri dönecektir. Aslında dörtlü mekanizma son 6 ayda büyük bir paradigmayı ortaya koyuyor. Mültecilerin dönüş mekanizması daha da hızlandırılacaktır. Normalleşme süreciyle birlikte onurlu bir dönüş olacak. Göçmenlerin burada kalıcı olarak kalmaları gibi bir politika yoktur. Türkiye insanlık imtihanından onurlu bir şekilde çıkmıştır.
YABANCI BASININ SKANDAL MANŞETLERİ
Türkiye’de seçimler herkes için çok değerli. Türkiye kilit bir ülke. Başkanımız hakkında her zaman korkunç manşetler atıyorlar, ancak tahıl koridorundaki girişimlerimizden sonra iyi manşetler yaptılar. Batılılar ne istiyor? Türkiye Suriye’den çekiliyor. Bazıları zaten doğrudan PKK’ya destek veriyor. Türkiye’nin PKK’ya operasyon yapmasını istemiyor. Buna karşı Cumhurbaşkanımızı engel olarak görüyorlar. Bahsettiğiniz dergileri okuyup da fikrini değiştiren 20 kişi bile yok.
“BU MODEL BİR ÜLKE YÖNETİM MODELİ DEĞİLDİR”
Masadaki bir taraf özelleştirme politikalarını desteklerken diğer taraf desteklemiyor. Diyelim ki anlaşılamadı ve masadan biri kalktı, ne olacak? Hayatta hiçbir sorun teorik olarak çözülemez. Bu Türkiye’yi krize sokacak bir modeldir. 20 yıllık bu siyasi tecrübemiz var. Bu bir eşbaşkanlık modelidir. Bur paralel bir yapıdır. Bahsettiğiniz şeyin anayasal düzende karşılığı yoktur. Paralel bir yapıdır. Bu model, her bireye bir bakanlık pozisyonu atamak için üretilmiş bir modeldir. “Bu bir kumar masası,” dedi biri masadan kalkarken. 2 gün sonra nasıl masaya oturdu, neyi kabul etti, bu hala meçhul. Devlet işlerine nasıl bakılacak? Ürettikleri bu model bir ülke yönetme modeli değildir. Buradan hiçbir şey çıkmaz.
“OLAĞANÜSTÜ KİRA ARTIŞLARINDA KÖKLÜ DEĞİŞİMLERİMİZ DEVAM EDECEK”
Vatandaşımızın bu konuda sıkıntısı var. Bu dönemde haneyi korumak için büyük varlıklar aldık. Vatandaşlarımızı savaşın etkilerinden korumak için çalışıyoruz. Kira artışları üzerinde çalıştık. Fahiş kira artışlarındaki radikal değişikliklerimiz seçimden sonra da devam edecek. Akkuyu NGS’ye atılarak gelecek olan Karadeniz gazının ilk gazı yakıldı, güç açısından ileride artacak. Vatandaşlarımızın sorunlarının farkındayız. Asla yok demeyiz. 14 Mayıs’tan sonra da farkında olduğumuz bu sorunları çözmek için çalışmaya devam edeceğiz.
